Kültürleri, insanları, manzaraları, sorunları, ejderhaları ve ilham perileriyle ile 17,000 farklı dünya.
Adaların üzerimde dayanılmaz bir çekilicikleri var. Özellikle orta karar; ne çok büyük ne de çok küçük olan, çevresini iki, bilemedin beş saatte dolaşabildiğin adaların. Üzerinde bulunduğun toprak parçasını tamamen görebileceksin ki nerede, ne olduğunu her zaman bilesin. Mesela Robinson Crusoeculuk oynayabilirsin böyle bir adada.
Adanın benim için en önemli özelliği ana karadan ayrı olması. Gelenler gidenler olsa da ada, büyük bir bütünün küçük bir parçası değil ki. Kendi başına denizin ortasında duran, beni herşeyden ayıran bir yerdir ada herşeyden önce. Adalarda geçirdiğim günler zamandan kopmuş, adeta sürekli bir rüya havasındadır. Yaşam ana karada sürekli değişirken, adada Yeter bu kadar, burada kalsak da olur. düşüncesi kendini hissettirir her yerden.
Tam istediğim gibi bir adayı aramak bulmak için gittim Endonezyaya. Onbeşbin adadan oluşan bir devlet Endonezya. Birinden biri uygun olacaktı herhalde.
İkinci dünya savaşından sonra bağımsız bir devlet olmuş Endonezya. Daha öncesinde Hollanda ve yer yer Portekiz sömürgesi imiş. Daha eskilerde ise birbirinden haberli habersiz binlerce farklı topluma ev sahipliği yapmış. Bölgedeki insan varlığı 500,000 yıl öncesine Java İnsanına kadar dayanıyor.
Hindistanı arıyorum her yerde.
Hindistan her yerde mi acaba? Nereye gitsem bir şekilde karşıma çıkıyor. Karayiplerdeki Batı Hint Adalarından sonra şimdi de Endonezya (Indonesia, Indian Asia)da karşıma çıkıyor. Hint etkisi ülkenin kuzey batısında özellikle Bali adasında yoğun olarak hissediliyor. Balililerin hemen hemen tamamı Hindu dinine mensuplar. Fakat ülkedeki en kalabalık din İslam. Hinduizmin İslam ile birleşmesi ile ortaya çıkan adetler, kültürler de en kolay Java adasında görülebilir.
Adalarda yaşayan toplumlar, Birleşmiş Milletlerde tek bir Endonezya olarak temsil edilseler bile çoğu birbirinden farklı dine, dile, kültüre sahip. Hatta Endonezyanın coğrafi konumundan ötürü, bitki örtusu ve canlılar bile birbirlerinden farklı. Kuzeydeki adalarda Asya bitki örtüsü ve hayvanları görülürken, daha batı ve güneydeki adalarda ise daha farklı; kendilerine özgü bitki örtüleri, yaşamlar var. Buralarda fil, kaplan gibi Asya canlılarını göremiyorsunuz. Dünyanın en büyük kertenkelesi Komodo Ejderi de sadece Komodo adası ve civarındaki birkaç adada yaşıyor. Doğuda ise kendinizi kangrular, timsahlar arasında Avustralyada zannedebilirsiniz.
Bölgede 70i faal 400ü aşkın yanardağ var.
Endonezya yaklaşık ikiyüzaltmış milyon kişilik nüfusu ile dünya üçüncüsü. Bu kadar kalabalık ve farklı toplumları da tek bir Endonezya potasında eritmek çok hızlı olmuyor. 17,000 adanın tamamına Endonezya demek için adalara uzaktan, mesela haritadan, bakmak gerekiyor.
Başkent Jakarta
Ülkenin en kalabalık adası Java, Türkiye kadar büyük bir ada. Adanın hemen hemen tamamında hayat var. Seyahat ederken el değmemiş toprak, boş tepeler görmek imkansız.
Javadaki en önemli şehir; 10 Milyon üzerinde insanı çeşitli şekillerde barındıran, yaşatan Jakarta. Her büyük kentte karşılaşılan çelişkiler burada biraz daha çelişik. Golf malzemeleri satan dükkanlar, nehirin dibinden işe yarar birşeyler arayanlar, yıkılmak üzere gecekondular, lüks Mersedesler, hepsi bir arada aynı şehirde ve yanyana.
Bali Tanrıların Adası Endonezyada
Endonezyada bir ada var uzakta. O ada tanrıların adasıdır.
Kendime bir ada ararken, Tanrıların adası Balide buldum kendimi. Tanrılardan başka pek çok kişi de yuva olarak kabul etmiş Baliyi. Bunların arasında adaya gelip bir daha ayrılmayan çeşitli sanatçılar da var. Ada tropik bir cennet olmasının yanısıra, estetiğe verilen önemle de dikkati çekiyor.
Yoğun yapılaşmanın olduğu plajlarda, turistlerin kol gezdiği sokaklarda bile hissedebiliyorsunuz Bali külturünü., mimarisini, estetige verilen önemi. Hemen her sokakta, köşe başında taş oyma bir tapınak, ağaç oyma bir kapı görüyorsunuz. Sörf dükkanını açmadan önce dua eden bir Balili size selam veriyor. Hard Rock Cafeye giderken yerlerde tanrılara bırakılmış yiyecek, ve çicek dolu adaklara basmamaya dikkat ediyorsunuz.
Hele bir de kendinizi kurtarabilirseniz, turizm cenneti Baliden. O zaman anlaşılıyor turizmin neden bu kadar geliştiği. Çok güzel çünkü Bali.
Kültüre ve çevreye pek çok etkisi olmuş gelen turistlerin isteklerinin. Adanın güneyinde turizmin gelişmesi istenen Candidasada deniz içındeki kayalıklar inşaatlara feda edilmiş. Korumasız kalan plaj da deniz tarafından yok edilmiş. Bir zamanlar güzel bir kumsal, mercan kayalıkları olan sahil şimdi yok olmuş. Onun yerine oteller var şimdi. Hemen her büyük tatil beldesinde olan fahişeler ve jigololar da mesken tutmuşlar kendilerine Balinin gözde kasabalarını. (!!!!!)
Uzağa daha uzağa
Tanrıların adasını tanrılara (ve turistlere) bırakıp yola koyuluyorum yeniden.
Baliyi geride bırakıp, uzaklara doğru yola devam edince azalmaya başlıyor korna sesleri. İnsanlar azalıyor, turistler kalmıyor. Deniz çekilince ortaya çıkan, üzerinde dumanı tüten bir yanardağdan başka birşey bulunmayan adalar kendilerini arayanları bekliyor.
Daha yakından görecek binlerce ada var Endonezyada. Belki de biri benim adamdır.
Bali - Az dozda Bali bol dozda tatil almak isteyenler için Nusa Dua, Sanur, Kuta-Legian bölgeleri geniş kumsalları, bol otelleri ile ideal. Çok kalabalık olmasın, ve biraz daha fazla Bali lütfen için, siyah volkanik kumsalı ile Lovina, Hiç kalabalık olmasın diyenler için taşlı, volkanik, kimselerin olmadığı sahili ile Amed.
Ne yapmalı: Dalga sörfüne başlamak veya iyi dalga bulmak isteyenler için Bali ve Lombok adaları çeşitli seçenekler sunuyor.
Scuba, şnorkel meraklıları için çeşitli mercan kayalıkları ve Tulamben yakınlarındaki US Liberty batığı var.
Yükseklerle ilgilenenler en son güvenlik bilgilerini alarak Gunung Anung, Gunung Merapi gibi yakın zamanda patlamış yanardağlarla ilgilenebilirler.
*Sitede yayınlanan resim/yazıları satın almak veya yayınlamak içın ba€lantıya geçin.
*Please contact if you are interested in publishing/purchasing articles or images on the site.